Etiket arşivi: Bitişiklik Kuramı

Guthrie’nin Öğrenme Kuramı(Guthrie Bitişiklik Kuramı)

Uyarıcı + Uyarıcı -> Tepki(U + U -> T) yoktur.

Uyarıcı -> Tepki(U -> T) yeter ve koşullanma böyle geçer diyor.

Yani koşullanma için tek deneme yeterlidir.Pekiştirmeye gerek yoktur.

Öğrenmenin Tek Yasası “Bitişiklik” tir.

Lakin buradaki bitişiklik bildiğimiz bitişiklik değildir.Guthrie’ye göre, bir uyarıcıya karşı yapılan tepkinin, daha sonra aynı uyarıcıyla karşılaşıldığında da gösterilme eğilimi vardır.

Öğrenme için pekiştirmeye ve tekrara gerek yoktur.Etkinlikler ya da becerilerin edinilmesindeki tekrarın rolünü kabul eder.Hareketlerin(bir kas ya da salgı bezinin basit bir tepkisi) öğrenilmesi için tekrara gerek yoktur ancak tekrar, etkinliklerin ya da becerilerin öğrenilmesinde etkilidir.Guthrie’ye göre beceri, her biri tek bir denemede öğrenilen çok sayıdaki uyarıcı tepki bağlarından(hareket ve etkinlikten) oluşmaktadır.Buna örnek olarak, otomobil kullanma, piyano çalma, bisiklete binme, dans etme vb… verilebilir.Bu beceri davranışlarını edinebilmemiz için tabikide tekrar ve alıştırma gereklidir.

Öğrenme için bitişiklik yeterlidir…
Gördüğünüz gibi öğrenme için bitişikliği yeterli görmekte, Watson gibi sıklığa gerek görmemektedir.

Ceza öğrenmede etkisizdir ve cezaya alternatif yöntemler kullanılmalıdır.

Guthrie’ye Göre İstenmeyen Davranışların ortadan Kaldırılması

Guthrie’ye göre istenmeyen davranışları BEZ ile siliyoruz 🙂

  • Bıktırma(Yorma) Yöntemi
  • Eşik Yöntemi(Alıştırma Yöntemi)
  • Zıt Tepki Yöntemi
İstenmeyen Davranışların Ortadan Kaldırılması
Eşik Yöntemi(Alıştırma Yöntemi)Korkunun dışındaki herşey eşik yöntemi kullanır.Korkunun dışındaki istenmeyen davranışların ortadan kaldırılmasında kullanılır.

Sistematik Duyarsızlaştırma

Sistematik Duyarsızlaştırmayla benzerdir… Uyarıcı yavaş yavaş arttırılırken, tepki yavaş yavaş azalacaktır.Korku dışındaki istenmeyen durumlarda kullanılır.

Eşik Yöntemi ile Sistematik Duyarsızlaşma arasındaki fark nedir?

Bir örnek üzerinden açıklamak gerekirse,

Bir kişi yaşantı sonucu uçak korkusu kazanmışsa, bu korkuyu ortadan kaldırmak için öncelikle havalimanında gezersiniz, sonra uçakları yakından izlersiniz, sonra uçağın içine girersiniz ve en son uçakla beraber yolculur edersiniz.Yani uyarıcı belirli bir miktarda arttırılırken, istenmeyen tepkide belirli bir miktarda düşeceği için sistematik duyarsızlaştırma söz konusudur.

“Eee peki ben Eşik Yönteminden Sistematik Duyarsızlaştırmayı bir tek korkudan mı ayırt edecem?” diye sorarsanız eğer hayır tabi ki de….

Örneğimizi şöyle değiştirirsek eğer durumu daha net anlatabilirim,

Bir kişinin hiç uçağa binmemesine rağmen uçak korkusu vardır.(yani önceden bir yaşantı söz konusu değil).İşte bu kişiyi yukarıdaki örnekte ne yapıyorsak aynısını yapar uçak korkusunu yok ederiz.

Eşik ile Sistematik arasındaki farkı umarım anlamışsınızdır.

Sistematik Duyarsızlaştırma’da yaşantı sonucunda öğrenilmiş “korku” ortadan kaldırılır.
Eşik Yönteminde ise yaşantı sonucunda öğrenmediği ama bir şekilde var olan “korku” ortadan kaldırılır.

Eğer korku yoksa zaten eşik yöntemidir…

Örnek olarak, zeytini sevmeyen çocuğa zeytini sevdirmek için azar azar zeytin vermek.

Zıt Tepki Yöntemi(Çatışan Uyarıcılar Yöntemi)Aynı anda biri olumlu diğeri olumsuz iki uyarıcı verilerek istenmeyen tepki ortadan kaldırılır.

Zıt Tepki Yöntemi

Olumlu uyarıcıyla, Olumsuz uyarıcı aynı anda verilerek istenmeyen tepki ortadan kaldırılıyor.Çocuk köpekten korkuyor, annesine güveniyorsa eğer, annesinin yanında köpek ile gezerse istenmeyen korku ortadan kaldırılıyor.

Örnek olarak, çocuğun deniz korkusu olduğu için denize girmiyor.Babası çocuğu kucağına alıp birlikte denize giriyor.

Buradaki amaç her iki uyarıcıyı birlikte aynı ortama sokmak ve aralarında mücadele ettirmektir.

Karşıt koşullanmaya benzetilir, lakin karşıt koşullanmada uyarıcılar mücadele etmezler.İstenmeyen uyarıcıyla, istenen uyarıcı değiştirilir.

İstenmeyen bir teknik direktör yerine istenen bir teknik direktörün gelmesi bir karşıt koşullanmadır.Çünkü iki uyarıcı aynı anda aynı ortamda değil ve mücadele yok.

 

Bıktırma(Yorma) YöntemiPsikomotor davranışlarla ilgilidir.İstenmeyen davranışı bıktırıncaya kadar yaptırmaktır.

Organizmayı yorana kadar yaptırmaktır.

Örneğin, çocuk duvarları boyuyorsa eğer komple evi boyattırın ve sonra bakın nasıl bir daha yapmıyor.

Ya da

Sigara içene bir günde dört paket bitirtirsen bıkkınlıktan birdaha zor içecektir.

Maruz Bırakma(Karşı Karşıya Getirme-Bombardıman Yöntemi)Guthrie’yi gattar Guthrie yapan yöntemdir.

Duyularla ilgilidir.

Korku vericiyi birden bire ve çok yoğun bir şekilde vermektir.

Örneğin, kişi fareden korkuyorsa eğer farelerle dolu bir odaya bir anda atıp orada bir müddet kalmasını sağlamaktır.İlk etapta anal kaslarından nabız kontrolü yapılacak kıvamda olsada zamanla korkusunu yenecektir.

Ya da

Karanlıktan korkanı karanlık odada bir müddet bekletmek.

Watson’un Bitişikliği İle İlgili Temel Kavramlar

Merhaba dostlar…Pavyonun köpeğinden sonra sıra geldi Watson denen adamın Bitişiklik kuramına.

Bu herif davranışçıların kuram babasıymış.Çevre kavramına çok önem verir imiş.

“Bana iki çocuk verin, birini sapık, diğerini doktor yapayım…”yanlış hatırlamıyorsam böyle bir söz söylemişti…Görüdüğünüz gibi öğrenmede çevrenin ne kadar etkili olduğunu savunuyor.

“İnsan çevresel koşullanmalarının ürünü bir varlıktır…” sözüde bu adamın ağzından çıkmıştır.

Şimdi Watson’un Bitişiklik kuramı ile ilgili temel kavramlara bir göz atalım…

İstenmeyen davranışları ortadan kaldırılmasıyla ilgili neler önermiş bakalım.

Korku Koşullanması

Watson, insanların daha önceden korkmadıkları birşeyi korkuyla koşullandırabileceğini iddaa etmektedir.

Örneğin,

Tavşan

Rıfkı

Bir çocuk, adam ya da genel anlamda bir insan beyaz davşandan korkar mı la? 😀

Şunun güzelliğine bakın, ben onun o yumuşacık tüylerini, pala bıyıklarını yerim….Uyyy…(Mangalda da iyi gider)

Watson demiş ki, ben bir insanı tavşandan kormadığı halde tavşana korku oluşturabilirim demiş ve şöyle bir koşullanma süreci gerçekleştirmiş.

Beyaz Davşan -> Korku Yok
Yüksek Ses -> Korku Var
———
Beyaz Davşan + Yüksek Ses -> Korku
Beyaz Davşan = Nötr Uyarıcı
Yüksek Ses = Koşulsuz Uyarıcı
Korku = Koşulsuz Tepki
———
Beyaz Davşan -> Korku
Beyaz Davşan = Koşullu Uyarıcı
Korku = Koşullu Tepki

Korkunun Genellenmesi

Koşullu uyarıcının benzerlerine aynı tepkiyi göstermeye başlıyor.

Bitişiklik(Yakınlık)

Öğrenmede, koşullu ve koşulsuz uyarıcının çok yakın zamanda peş peşe verilmesidir.

Sistematik Duyarsızlaştırma

Sadece korkularla ilgilidir.

Korku verici uyaranın azar azar arttırılarak istenmeyen tepkiyi ortadan kaldırmaktır.

Sistematik Duyarsızlaştırma

Şekilde de gözüktüğü gibi korku veren uyarıcı azar azar arttırılarak istenmeyen tepki ortadan azar azar kaldırılmaktadır.

Sıklık İlkesi(Tekrar)

Koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı ne kadar sık verilirse öğrenme o kadar güçlenir.

En Son ve En Sık İlkesi

Bir uyarıcıya karşı verilen tepki, o uyarıcıya karşı en son yapılmış ve en sık tekrar eden tepkidir.

Yani, en son öğrendiğimiz şeyin daha sonra karşılaştığımızda ilk vereceğimiz tepki olduğunu vurguluyor.

Buna bir örnek vermek gerekirse eğer,

Bir KPSS öğrencisi, tahsil hayatı boyunca matematik dersini zorluğundan dolayı sevmemiş ve tüm okul hayatı boyunca bu böyle gitmiştir.Gün gelir KPSS’ye çalışma sürecine girdiği zaman matematik dersini gene sevmemekte ve zorlanmaktadır.Yani gördüğünüz gibi, en sık matematiği sevmediği için ve en son bu tepkiyi verdiği için gün gelince matematiği gene sevmemektedir.

Ya da

Askerde güzel günler geçiren birisi bir arkadaşıyla kavga edip ondan nefret duyarak teskeresini almıştır.Yıllar sonra yine o arkadaşına denk geldiğinde vereceği ilk tepki, en son olan tepkisi olan nefret olacaktır.

Bir uyarıcıya en son gösterdiği tepki veya en sık gösterdiği tepki neyse o uyarıcıyla bir daha karşılaştığında aynı tepkiyi vermesidir.

Ek bilgiler

  • Öğrenmede tekrar önemlidir.
  • Öğrenmede bitişiklik ve sıklık yeterlidir.Pekiştirme öğrenme için mutlaka bir şart değildir.
  • Uyarıcı – Uyarıcı -> Tepki(U – U -> T) vardır