Aylık arşivler: Ekim 2014

Dil Gelişimi

Dil insanlar arası iletişimi sağlayan, duygu, düşünce ve niyetleri aktaran karmaşık sistemin adıdır.Dil yalnızca iletişim demek değildir.Eğer öyle olsaydı iletişim hayvanlarda da olduğundan insanın hayvandan bir farkı kalmazdı.İnsan dilinin hayvandan ayıran en önemli özelliği, duygu, düşünce ve niyetlerini aktarabilmesdir.

Dilin Öğeleri

Büyün dillerde morfem(hece) vardır.
Ses(Fonem)Ses birimidir.(d, g, q, s, b) gibi sesler her dilde farklıdır.Alfabedeki ses miktarı ile günlük kullanım miktarı aynı değildir.Türk alfabesinde 29 ses vardır ama günlük kullanımda farklı şivelere göre ses miktarı çok daha fazladır.Bütün dilerde fonem vardır.
Semantik(Anlam)Birleştirilen seslerin dış dünyada ya da o dili konuşanların zihnindeki karşılığıdır.Örneğin, su seslerinin ya da evlerden gelen seslerin dış dünyada ya’da zihinde bir karşılığı yani anlamı olması gerekir.
Ses – morfem – semantik insan ve memeli hayvanlarda ortaktır.
Sentaks(Söz Dizimi)Cümle kurma, insanı hayvandan ayıran en temel özelliklerden biridir.Yeryüzünde yanlız olarak bir tek insan yapabilir.Bu söz dizimi; duygu, düşünce, niyetleri ve kültürü, bilimi diğer insanlara aktarmayı sağlar.
Pragmatik(Dilin Kullanımı)Kelime yanındaki kelimeye, cümle yanındaki cümleye göre anlam değiştirir.İnsan dilini daha karmaşık hale getirir.
Alçak Adam
Alçak Duvar
Alça Gönüllülük
Aynı sözcüğün yanındaki sözcükler değişince üç farklı anlama geliyor.Chomsky buna “dil oyunları” diyor.Buna göre kelime ve cümlelerin yerini değiştirip sınırsız sayıda anlam üretmek mümkündür.

Dilin Nasıl Öğrenildiğine İlişkin Görüşler

Davranışçılık

Dilin uyaran – tepki ve pekiştireç bağı ile öğrenildiğini savunmaktadır.

Çocuk tesadüfen su sesi çıkarıyor.Anne çocuğa su veriyor.Su ile su sesi arasında bir bağlantı kuruluyor.

Sosyal Öğrenme

Hiç pekiçtireç almadığımız kelimeleri nasıl öğreniyoruz?” sorusuna sosyal öğrenmeyi cevap olarak verebiliriz.

Taklit ve model alma ile öğrenildiğini ama daha çok model alma ile öğrenildiğini savunur.Çocuk çevresinde konuşulan sözcük ve cümleleri model almaktadır.

Telafuz açıklar.Dil taklit olduğu için yöresel konuşmalar çıkıyor.

Chomsky ve Psikolenguistik Kuram

Chomsky!nin görüşü, “Dil, insan türü için doğuştandır.Dil insanlar için biyolojik alt yapı, doğuştan donanım, türsel hazır bulunuşluktur.” şeklindedir.

Chomsky’e göre tüm insanlar yeryüzüne Dil Edinme Mekanizmasıyla gelir.

Sesler, seslerden morfemler oluşturma, bunlardan anlam yani semantik oluşturma ve sentaks(söz dizimleri) yapıp farklı anlamlar türeterek kullanmak yani pragmatik tüm insanlarda doğuştan gelmektedir.

Ayrıca çevrede konuşulan dili alıp zihne yerleştirme alıcı dil ve daha sonra zihne yerleştirilen dili kullanma ifade edici dildir.Bu tüm insanlarda doğuştan gelmektedir.

Bütün bu özellikler doğuştan dil edinme mekanizmasının içinde gelmekte ama bunları hangi dil üzerinde yapacağımızı, hangi dili konuşacağımızı çevreden öğrenmekteyiz.

Bu kuramdan yola çıkarak aşağıdaki varsayımlarda bulunabiliriz.

  • Sağırlar dili neden mükemmel öğrenirler?Cevap olarak, mekanizma doğuştandır.
  • Niye bu kadar çok dil var?Cevap olarak, mekanizma doğuştandır.O yüzden insanların olduğu heryerde dil vardır.
  • Dilde nasıl bu kadar anlam zenginliği var?Cevap olarak, kelime ve cümlelerin yeri değiştirildiğinden dolayı.Pragmatik.

Chomsky’e göre A dili B dilinden üstün ya da şöyle böyle olması hikayedir.

Önemli olan pragmatik olmasıdır.

Psikolenguistikçilere Göre Dil Gelişimi Aşamaları

Bütün dünyadaki çocuklar bu aşamalardan geçip dil öğreniyor.Bundan dolayı kalıtımsaldır.

Evreler

AGULAMA(0 – 12 Ay)Ağlama(0 – 2 Ay)Çocuk ağlayarak dille ilgili organları kullanmayı, yani dudak, dil, damağını kullanmayı öğrenir.İlitişimde vardır.
Babıldama(2 – 6 Ay)Bu dönem tam olarak agulamaya karşılık gelir.Çocuk “aguuuu”, “abbabba”, “ecededee” şeklinde salak saçma sesler çıkarır.Bu evre doğuştan sağırlarda da vardır.Bu dil doğuştandır görüşüne en büyük kanıttır.Bu gün bizim çıkartamadığımız sesleri bebekler bu evrede çıkarırlar.

Hertürlü ses çıktığı için, dil gelişimi için evrenseldir.

Çağıldama/Heceleme(6 – 12 Ay)Dik yerelleşiyor.İçinde bulunduğun yerin sesleri kalıyor diğerleri gidiyor.Sağırlarda ses çıkarmayı bırakıyor.Önce birbirini takip eden sonra takip etmeyen heceleri söyler.”nana”, “anne”, “nene”
Tek Sözcük(12 – 18 Ay)

Otistik ve zihinsel engelliler için burası kritik dönemdir.

Semantiğin oluştuğu yerdir.

Bilinçli olarak çıkarır.

Çocuk top derken topa karşılık geldiğini bilerek top seslerini çıkarır.

Bir kelimeyle birden çok kastediliyorsa buna morgen deniyor.

Telegrafik Konuşma(18 – 24 Ay)İki, en fazla üç sözcükle konuşulur.Bağlaç ve ekler kullanılmaz.

Su ver.
Top at.
Ben gel.
Ali ben oyna.

gibi gibi saçmaaaa sapannnnnnnn konuşma tarzıdır.

İlk Gramer(24 – 60 Ay)Gramer kurallarına uygun konuşma başlar.

Chomsky ve Piaget’in Ekledikleri

Chomsky, alıcı dil ve ifade edici dili ekler.

Piaget’te eksik kurallaştırma ve aşırı kurallaştırmayı ekler.

Alıcı dil, 0 – 2 yaş aralığında muazzam işler.2. dil ana dil gibi öğrenilmez.Alıcı dil hala mevcut lakin o kadar değil.

Önce alıcı dil gelişir, daha sonra ifade edici dilde kullanılmaya başlar.

Eksik kurallaştırmada bir nesnenin bir tane adı vardır.Örneğin, “simitçi” kelimesinde ki “çi” ekini bir tek burada kullanıldığını sanar ve “tornacı” kelimesini bu şekilde değilde “torna abi” gibi seslendirir.Çünkü mevzuyu anlamamış.Eksik kurallaştırmış.

Aşırı kurallaştırmada çocuk bir gramer kuramını yerli yersiz kullanır.Örneğin, “simitçi”, “kalemci”, “polisci”, “sizler geldiler” vs. gibi.

Aşırı kurallaştırmada çocuk kelime üretir.”Yalandırdım”

Vurgu yapmak için bir kelimeyi iki kere kullanma aşırı kurallaştırmadır.

Anlatım bozukluklarının çoğu aşırı kurallaştırmadır.

Piaget’in büyük iddaası, “Dil ve Biliş paraleldir”.
Bilişsel gelişimi en iyi takip eden alan dil gelişimidir.
Önce düşünce gelişir, devresel tepki(agulama), önce nesne sürekliliği oluşur, sonra tek sözcüğe geçilir.Önce sembolleştirme sonra gramer oluşur.

Piaget ve Chomsky ortak noktası konuştuğunuz dilin önemi yoktur.

Yansıtıcı Dil Hipotezi

Dildeki tüm sesler doğadan çıkarılan seslerden türer.Yanlıştır.Eğer dildeki sesler doğadan çıkarılan seslerden türeseydi tüm  dillerdeki sesler aynı olurdu.Otistik ve PDR’cilerde aktif kullanır.

Otistiğin en büyük belirtisi dilde gecikmedir.Otistikler sematik ve sentaksta problem yaşar.

Asperger Sendromu, mecaz ve benzetme anlamaz.

Vygotsky Bilişsel Gelişim Kuramı

Vygotsky Piaget’e temel olarak üç yönden karşı çıkmıştır.

Dil Düşünce İlişkisiMonologlarEvreler
PiagetPiaget’de dilin düşünceyi geliştirmede hiçbir rolü yoktur.Dil yalnızca düşünceyi yansıtan bir araçtır.Piaget’e göre iletişim yoktur.Piaget’te monologlar benmerkezciliğin ürünüdürler.Ne hakkında konuşuyorlar bakmamıştır.Piaget’e göre bir evreden diğerine olgunlaşma ve fiziksel deneyimle geçilmektedir.Piaget’te eğitim ve sosyal ilişkiler bilişi geliştirmez.
VygotskyÖğrenilen kavramların, benzerlik ve farklılıklarını bilmek düşünceyi geliştirir.Lakin Vygotsky’ye geldiğimizde monolog sesli düşünmedir cevabını alıyoruz.Vygotsky’e göre ise fiziksel deneyim kadar sosyal deneyim de(başkaları ile kurulan ilişki) zihni geliştirir.Yani, deneyim sosyaldir.
Kendiliğinden Edinilen Kavramlar
Günlük yaşamda öğrenilen kavramlardır.Sistemli olmadıkları için düşünceyi geliştirmezler.Sonradan Kazanılan Kavramlar
Sistemli olarak öğrendiğimiz kavramlardır.Yani sistemli olarak sunulurlar.Düşünceyi geliştirirler.
Sesli düşünme daha sonra kaybolmaz.İçsel konuşmaya(sessiz düşünmeye) dönüşür.Yakınsal Gelişim Alanı
Bilen bir çocuk ya da bilmeyen bir çocuğa yetişkin kılavuzluk yaparak bilmediği şeyi nasıl yapacağını gösterirse, çocuk kendi başına iken yapamadığını yapabilir duruma gelir.Burada bir klavuzluk ile çocuğun yapamadığını yapması bir üst evreden sadece tek bir özelliği çekmek demektir.Yakın Gelişim Alanı
Çocuğun ya da bireyin kendi başına yapamadığı bir şeyi yardım ya da kılavuzluk yapıldığında yapabilir duruma geldiği düzeye yakın gelişim alanı denir.
Buradan anlayacağımız, kavramların benzerlik ve farklarına ne kadar hakimseniz düşünceniz o kadar gelişiyor.Vygotsky, dil düşünceyi geliştirir demektedir.Monolog yaparken çocuk kendi düşüncesini kontrol etmeye başlar.Çocuk dönemde ne kadar çok monolog yaparsa ileride o kadar sistemli ve planlı düşünür.Monolog, etkili ve ikna edici konuşmayı sağlar.Hitabet sanatı(politikacılar ve sanatçılarda olduğu gibi.)Bu herife göre monologta iletişim vardır.Yetişkin ya da akranın sorular, benzetmeler ve örneklerle çocuğun yapamadığını yapabilir duruma getirilmesine yetişkin veya akran kılavuzluğu denir.İçselleştirme
Çocuk, yakın gelişim alanında edindiği yeni becerileri içselleştirir.Böylece yakın gelişim alanı eskiden olduğundan daha ileri gider.Yapı İskelesi Kavramı
Öğretenin ya da akranın, çocuğun ya da öğrenen bireyin henüz bilmediği bilgileri örnek ve benzetmeler kullanarak öğrenmesi sırasında kullandığı örnek ve benzetmeler başka bir deyişle öğretim araçları yapı iskelesi kavramıdır.
Çocuğa yapmadığını yaptırıyoruz.Böylece eğitim düşünceyi geliştiriyor.

Gördüğünüz gibi Vygotsky’in Piaget’ten farkı deneyimin sosyal olmasıdır.

Başka insanlarla kurulan ilişki düşünceyi değiştiriyor.

Piaget’e göre dilin düşüncede hiçbir görevi yoktur.İster 2 milyon kelimeden oluşan İngilizce, istersede Türkçe ya da 300 kelimeden oluşan kabile dili olsun fark etmez…Dilin düşüncede rolü yoktur.Sadece sosyal aktarımdır.

Vygotsky’e göre ise dilin düşüncede rolü vardır.Dil düşünceyi geliştiren üst düzey bir araçtır.

Piaget, monoloğun nedenini benmerkezci olarak görmektedir.Piaget’e göre çocuk o kadar benmerkezcidir ki iletişim ihtiyacı duyulmaksızın çocuk kendi kendine konuşmaktadır.

Lakin Vygotsky’e göre monolog sesli düşünmedir.Monologlar zamanla kaybolmakta ve “İçsel Konuşma” yani sessiz düşünmeye dönüşmektedir.

Monoloğun bilişsel gelişimde oldukça önemli yeri vardır.Monolog yaparken çocuk kendi düşüncesini kontrol etmeye başlar.Bu dönemde çocuk ne kadar çok monolog yaparsa ileride o kadar sistemli ve planlı düşünür.Konuşurken daldan dala atlayanlar ya da kompozisyon yazarken ilk cümle ile son cümle arasında ilişki olmadan yazanlar vardır.Bunlar, bu yaş aralığında fazla monolog yapmamış kişilerdir.Monoloğu çok yapanlar, düzgün konuşur yani hitabet sanatı vardır ve kompozisyonda giriş ve sonuç bağlantısını güzel kurarlar.

Yakın Gelişim Alanı

Piaget’e göre bir evreden diğerine olgunlaşma ve fiziksel deneyim ile geçildiğinden bahsetmiştik.Dolayısıyla belli bir yaşa gelmeden işlem öncesindeki bir çocuğun somut işlemler dönemininin özelliği olan matematiği asla yapamaması gerekmektedir.

Lakin 5 yaşındaki bir çocuğu ele alırsak, Piaget’in iddaasının aksine sokakta tartıcılık yapan, simit satan çocuklar aldıkları paranın üstünü hesaplayabilmektedirler.Yani matematiksel işlemi işlem öncesindeki bir çocuk yapabilmektedir.Eee hani Piaget’e göre bu tür işlemleri yapabilmesi için çocuğun somut işlemlere geçmesi gerekiyordu…İşte yapıyor deyuz…

İşte burada Vygotsky’e göre düşünürsek eğer, 5 yaşındaki bir çocuk kendi başına sittin sene matematiksel işlem yapmayı öğrenemez.Ancak bir yetişkin ya da akranı bu çocuğa klavuzluk yaparsa kendi başına yapamadığı işlemleri yapabilir duruma gelir.Bir yetişkin ya da akran çocuğa örnekler ve benzetmeler ile para üzerinde dört işlemin nasıl yapılacağını öğretirse çocuğun kendi başına asla öğrenemeyeceği bu işlemleri öğrenebilmesini sağlar.

Yakınsal Gelişim Alanı

Çocuğun kendi başına yapamadığı ancak bir yetişkin ya da akran kılavuzluğu ile yapamadığını yapabilir duruma gelmesi yukarıda bahsettiğimiz gibi Yakın Gelişim Alanıdır.Ancak bu çocuk yalnızca para üzerinde dört işlemi yapabilmekte ama çocuğun önüne 4+3=? gibi işlem konulduğunda yapamamaktadır.Bunlar için tekrar kılavuzluk alması gerekecektir.Dolayısı ile yakın gelişim alanı, tek bir alanda çocuğun düşüncesinin ileriye çekilmesidir.

İçselleştirme

Birey yukarıdaki bahsettiğimiz süreyi içselleştirir.Yani kendi başına yapabilir duruma gelir.

Destekleme / Yapı İskelesi Kurma

Bir yetişkin ya da akranın, çocuğu yakın gelişim alanına çekerken kullandığı örnekler, benzetmeler, sorulardır.Başka deyişle, çocuğu yakın gelişim alanına geçerken kullanılan öğretim yöntem ve tekniklerdir.

Vygotsky Kuramından Çıkan Sonuçlar

  • Yetişkin ya da akran kılavuzluğu…İdeal olan akran kılavuzluğudur.
  • İşbirlikçi öğrenme(Kubaşık).Çocukları bir araya getiriyorsun, birlikte çalışıp öğreniyorlar.
  • Açık sınıf uygulamaları.1, 2, 3, 4 ve 5. sınıfların bir arada olduğu tüm öğrencilerin öğretmenin kılavuzluğunda birbirlerinden öğrendiği sınıf ortamlarıdır.
  • Bilişsel çıraklık.Öğretmen olmayıp, öğretmen olan herkez bilişsel çıraktır.Okul öncesinde aktif uygulanır.Ya da ben şuanda stajyer öğretmenlik yapıyorum.Aslında bilişsel çıraklık yapıyorum.
  • Yapı iskelesi ya da destekleyici etki.Çocuğu yakın gelişim alanına çekerken kullanılan her türlü malzeme.
  • Akran danışmanlığı.
  • Dil düşünceyi geliştiriyor.(Eğitim, Sosyal Çevre, Sosyo Ekonomik, Kültür).Piaget’te bunların etkisi sıfırdır.

 

PiagetVygotsky
  • Çocukta, hazırbulunuşluk olacak.
  • Deneyim fizikseldir.Dokunacak, görecek, yaşayacaksın.Çocuk kendi kendine öğrenir.
  • Öğretmenlij(Öğrenci öğretmenliği)(8 yaşındaki 5 yaşındakine öğretmenlik yapar.Uzmanlık önemli.)
  • Çevre, fizikseldir.Düşünceyi değiştirmez.
  • Çocukta, malzeme hazır olacak.
  • Deneyimde sosyal kılavuzluk var.
  • Öğretmenlikte akran klavuzluğu var.Uzmanlık ya da üst devrede olmak önemli değil.Bilmek önemli.
  • Çevre, kültürel araçlar var.İçinde bulunduğumuz kültürün araçları düşünceyi geliştiriyor.

Dikkat!!!
Soruda Öğretme varsa Vygotsky’i yapıştırıyorsun.
Eğer öğretme kendiliğinden gerçekleşiyorsa sorunun cevabı Model Almadır.(Dolaylı Öğrenme)

Bir tek Piaget’te öğretmen öğrenciyi bağımsız bırakacak…Onun dışında herkezde kılavuzluk vardır.

Yakın gelişim alanı, durumudur.
Yapı iskelesi, örnek, benzer soru, yapıp gösterme

Ergen Benmerkezciliği

Merhaba…Bu yazımızda tamamen sosyal bir olgu olan Ergen Benmerkezciliğinden bahsedeceğiz.

Ergen benmerkezcilik, ergenlikte soyut düşünmenin sosyal yapısıdır.

Buradaki benmerkezcilik “Benim duygu ve düşüncelerim biricik ve tektir” gibisinden saçma sapandır.

Ergen kendisinin anasından babasından, öğretmeninden hocasından daha zeki olduğunu düşünmesidir.

Olasılık türetiyor.Soyut kavramlar gelişiyor.Hazır cevap haline geliyor.Biriciğim, tekim triplerine giriyor.

Ergen benmerkezciliği “hayali izleyici” ve “kişisel efsane” şeklinde iki boyuttan oluşuyor.

Hayali İzleyici

Ergenin sürekli başkaları tarafından takip edildiğini düşünmesidir.Ergen saçlarını kestirdiğinde ya da boyattığında poz veriri gibi hareket eder.Biyolojik değişimler.

Kişisel Efsane

Bireyin, kendi duygularının ve düşüncelerinin yeryüzünde ilk defa yaşandığını düşünmesi ve her şeyi yapabileceğine inanmasıdır.

“Kimse benim kadar sevmedi”, “Kimse benim kadar acı çekmedi” gibi gibi tripler belirtileridir.

“Ben herşeyi yapabilirim” duygusu risk alma davranışını tetikler.Yanlış not almadıysam eğer “omnipotent” diye saçma bir İngilizce terimine karşılık geliyor.

Dikkat!!!
Soru kökünde Bilişsel Benmerkezcilik varsa İşlem Öncesine gideceksin.
Süreç, işlem anahtar sözcükleri varsa aklımıza Ergen Benmerkezciliği gelmeyecek.İşlem öncesi gelecek.

Piaget – Soyut İşlemler Evresi (11 – 18 Yaş)

Merhaba…Bu yazımızda Piaget’e göre düşüncenin ulaşabileceği en son nokta olan Soyut İşlemler bir başka adıyla ise Önermeli İşlemler evresine göz atacağız.
Okumaya devam et

S. Ertürk’e Göre Program Değerlendirme Yaklaşımları

Değerlendirme Programın 4. temel öğesidir.

“Ne Kadar Öğretebildik” sorusuna cevap arar.

Önce Hedeflere, sonra İçeriklere ve en sonda eğitim durumlarına uygun olacaktır.

  1. Yetişek(Program) Tasarısına(Plan) Bakarak Değerlendirme
    Plana bakarak değerlendirmedir.
  2. Ortama Bakarak Değerlendirme
    Okulun, sınıfın ve yakın çevrenin şartlarına göre değerlendirme.
  3. Başarıya Bakarak Değerlendirme
    Notlara göre değerlendirmedir.
  4. Erişiye(Ulaşılan Nokta) Bakarak Değerlendirme
    Dikkat!!!Buradan soru gelebilir…
    Başta belirlenen hedefler ile sonradan ulaşılan hedefler arasındaki farka bakılır.
  5. Öğrenmeye Bakarak Değerlendirme
    Kalıcılığın derecesini ölçen değerlendirmedir.
  6. Ürüne Bakarak Değerlendirme
    En iyi değerlendirme şeklidir.Hem girdi, hem işlem, hem de çıktı değerlendirilir.
    Üsttekilerin hepsini kapsar.

Ek Olarak

Hedefe Dayalı Değerlendirme Modeli(Tyler)

Ülkemizde uzun yıllar kullanılmıştır.

Bu model yukarıdaki 4. numara olan Erişiye Dayalı değerlendirme yapar.Yani hedefleri hem girdide hem de çıktıda değerlendirerek yargıda bulunur.

Modelin en büyük eksiği işlem değerlendirmesi yapmamasıdır.

Programın Denenmesi, Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesi

Merhaba…Şimdi hazırlanan programın hayata geçirilmeden denenmesi olan değerlendirme aşamasına göz atacağız.

Öncelikle hazırladığımız programın denenmesi için,

  • Deneyimli ve başarılı öğretmenlere(A sınıfı kalitede)
  • Ön koşul bilgi ve becerilere sahip öğrencilere(Hazırbulunuşluluğu tam, ön bilgisi kusursuz olan A kalitede)
  • Uygun öğrenme ortamlarına(Tüm araç gereçleri olan)

ihtiyaç vardır.

Burada dikkat etmemiz gereken bir husus ise programın denenmesi için seçilen plot okulların ülkenin tüm coğrafi yerleşim birimlerini yansıtmasıdır.Yani şehirden, kasabadan ve köyden plot okul seçeceksin…

Deneme Uygulaması İşlem Basamakları

Bu konuda sırayı bilmenizi öneriyorum.

  1. Deneme Uygulamasını Planlama
    Plan.
  2. Deneme Yapılacak Okulları ve Sınıfları Seç
    Bina seçimi.
  3. Okul Yöneticisi ve Öğretmenleri Seç
    Personel seçimi.
  4. Okul Yöneticisi ve Öğretmenlere Denenecek Program Tasarısını Tanıtmak
    Program tanıtımı.
  5. Hazırlanan Program Tasarısını ve Materyalleri İşe Koş
    Uygulama.
  6. Program Tasarısını Değerlendirme
    Değerlendirme

Bu işlem basamaklarını ben akılda tutabilmek için şöyle bir kurgulama yaptım.

  1. Namaz kılmaya karar verilir, “Plan
  2. Hangi camide kılınacağına karar verilir, “Bina Seçimi
  3. Cemaat toplanır, “Personel Seçimi
  4. Hocanın namazla ilgili cemaate vaazı verilir, “Program Tanıtımı
  5. Namaz kılınır, “Uygulama
  6. Allah kabul etsin denir, “Değerlendirme

Değerlendirme Türleri

  1. Tanıma Yerleştirmeye Dönük Değerlendirme(Diagnostik)
    İnsanları tanımak, bir işe ya da okula yerleştirmeye türüdür.
    İşlem öncesinde yani girdi aşamasında yapılan sınavlardır.
    Örn, ÖSYM’nin yaptığı seçme sınavları.
  2. Biçimlendirme ve Yetiştirmeye Dönük Değerlendirme(Formative)
    İşlem aşamasında yani süreçte yapılır.
    Amaç not vermek değildir, eksiklikleri belirleyip tamamlamaktır.
    Önceden sınav tarihi ilan etmeye gerek yoktur.
    Örn, tarama testi…
  3. Durum Muhasebesine Dönük Değerlendirme(Summative)
    Düzey belirleyici değerlendirmede diyebiliriz.
    Sürecin sonunda yani çıktı aşamasında yapılır.
    Başarılı, başarısız, geçti, kaldı, mezun oldu veya olmadı gibisinden hükümler vermemizi sağlar.
    Örn;Vize, final ve bitirme testi sınavlarıdır.Vizeler süreç esnasında olmasına rağmen süreci etkilemez ve sonuca katılmaktadır.

Sınama Durumları(Ölçme İşlemleri)

Merhaba…Şimdi Sınama Durumları(Ölçme İşlemleri) hakkında bir kaç bilgi vereceğim.

  • Sınama durumlarında en önemli belirleyici kriter hazırlanan soruların hedefleri ölçmeye yönelik olmasıdır.
  • Sınama için kullanılacak ölçme aracının kapsam geçerliliği belirtke tablosunda tespit edilir.

Eğitim Durumlarıyla İlgili Değişkenler

Merhaba…Bu dersimizde Eğitim Durumlarıyla İlgili Değişkenlerden bahseceğiz.
Okumaya devam et

Eğitim Durumları (Öğrenme – Öğretme Süreci)

Merhaba…Bu dersimizde programın temel öğelerinden biri daha olan Eğitim Durumlarından bahsedeceğiz.
Okumaya devam et